rap

 

 

#Sagopa & Kolera Röportajı

#Ceza Röportajı

#Rap RöportajıAngels

CEZA RÖPORTAJI 17 Kasım 2007 tarihinde Zaman Gazetesi'nde yayınlanan Ceza röportajını sizlere sunuyoruz. ''Her zaman içimden gelen şeyleri yazmaya çalışıyorum. Gerçekten yaşanmış şeyleri, ciddi şeyleri ve insanların...'' Türkçe Rap müziği denilince akla ilk gelen isim Ceza, Sert ve özgün söylemleriyle dinleyici kitlesini her geçen gün biraz daha artırıyor. Geçtiğimiz yıl yayınladığı Yerli Plaka adlı albümüyle önemli bir çıkış yapan sanatçı, bu yıl Türkiye'nin ilk kez katıldığı MTV EMA'07'de, Sertab Erener, Teoman, Kenan Doğulu gibi isimleri geride bırakarak en iyi Türk sanatçısı seçildi. Ödül töreninde Ceza, Mercan Dede'nin 800 adlı albümünde yer alan sözleriyle de insanları hoşgörüye çağırıyor. Önümüzdeki günlerde yeni albümünü dinleyicilerine hediye edecek olan sanatçı, bütün şarkılarını internet üzerinden sevenleriyle buluşturacak. Ceza, sert ve politik söylemlerine karşı gayet mütevazı bir kişiliğe sahip. Dinleyicilerine en önemli mesajı: '' Kavga etmeyin, sabretmeyi ve hazmetmeyi öğrenin.''

- MTV EMA'07'de en iyi Türk sanatçısı seçildiniz ? Bu başarıyı neye bağlıyorsunuz ?
Profesyonel müzik kariyerimde onuncu senem. Türkiye'nin her bölgesinde bine yakın konser verdim on senede.
Birçok değerli sanatçının albümünde düet yaptım. Dünyanın en önemli hiphop organizyasonlarına katıldım. Artık yaptığımız
iş meyvelerini vermeye başladı. Ödül de bu meyvelerden biri. Keşke biraz daha iyi olabilsem. Sonuçta Türkiye'de yeni bir müzik.
Ben önyargıları yıkmaya çalışıyorum.

- Ödülü alırken Türkiye'deki ve dünyadaki terörü kınadınız; saygı ve barış istediniz...
Birilerinin masum bir insanın canını almaya hakkı yok. Benim arkadaşım Mısır'daki bombalı saldırada hayatını kaybetti.
Hayatında ilk kez yurtdışına çıkmıştı ve yakında evlenecekti. Neredeyse her gün bir şehit veriyoruz, ağlayan anaları gördükçe
derinden yaralanıyorum. En azından gençlere bunun yanlış olduğunu söyleyip uyandırabilsek, ileride böyle suçlara yönelmeyebilirler.
İnsanları etnik kimliğinden ötürü ayırt etmiyorum. Benim, çok sevdiğim Kürt arkadaşlarım var. Sonuçta politakacıların ya da
o örgütteki insanların düşünceleri bizi aşan şeyler. Fakat ben yüzeysel bile osla fikirlerimi dile getiriyorum.

- Yakında çıkacak albümünüzde neler var ?
Gençlerin underground olarak tabir ettikleri tarzda bir albüm oldu. Bugüne kadar müzik piyasasında hiç kimsenin değinmediği
konuları işledim. birçok insan 'ben sosyal demokratım' diye geçiniyor; ama on tane aşk şarkısının içinde bir tane böyle şarkı
söyledikten sonra bir anda imaja bürünüyor. Ben işimi ciddi yapmaya ve kimsenin söylemediği şeyleri cesurca söylemeye
çalışıyorum. Yerli Plaka biraz daha şahsi bir albümdü, bu albümde söylemler biraz daha sert oldu. Yine içinde ciddi ve politik
konular var. Yeni albümde altı yada yedi parça olacak. Albümle alakalı şirketlerle görüştüm. İlk başta 'ne kadar kazanılabilir'
hesabı yaptılar. Ben ise bu albümün tüm gelirini kimsesiz çocuklara ve eğitim vakfına verecektim. Konserlerimde de
böyle yardım faaliyetlerine bağışlar yapıyordum. Ben de bu albümü dinleyicilerime hediye edeceğim, plak şirketlerine de
yar etmeyeceğim.

- Rap, protest bir müzik türü olarak değerlendiriliyor; ama siz sevgiden söz ediyorsunuz ?
Bunu söyleyen insanlar konuya sadece ön yargı ile yaklaşıyor ve maalesef hiçbirşey bilmiyor. Bu müzik doğmadan önce
Amerika'daki çeteler birbirini öldürüyordu. Artık bu, sözlerle yapılmaya başlandı. Sert söylemeler, sert sözler var; ama
savaş yok. Bizde de eskiden mahallenin delikanlıları kavga ederdi. Delikanlılığı artık sözlerle ifade ediyoruz. Ben gençlere,
kavga etmeyin, anlaşamadığınız bir konu varsa bunu rap ile dışa vurun diyorum. Kesinlikle kendimi bir entelektüel olarak
görmüyorum. Kalbimin ve beynimin elverdiğince yazıyorum. Çok düşünen ve çok duygusal bir insanım. Negatif enerjiyi
kavgaya dönüştürmek yerine insanlara sunabilirsiniz ve buda sizi deşarj eder. Bu, sabırlı olmayı da öğretir bir anlamda.
Ben çok sabrettim. Üç albüm birden çıkardığım zamanlar olmuştu. O zaman hâlâ Elektrik İdare'sinde çalışıyordum.
Babam memurdu, rahmetli annem kanserdi. Allah'tan müziğim vardı biraz olsun kendimi kanalize edebildim.

- Fakat bazen agresif çıkışlarınız oluyor...
Planlı bir sinir hareketi yapmıyorum. Duygusal bir insanım. Sinirlendiğim ya da yanlış bir hareket yaptığım zaman,
karşımdakini kırdığımda inanılmaz pişmanlık duyuyorum. Hatalarım oldu elbet. Keşke olmasa. Ama sonuçta insanım.
Her şeyin karşılığı var bence; ya bu dünyada ya da öteki tarafta.

- Elektrik teknisyeni Bilgin Özçalkan'la Ceza arasında ne farklar var ? Ne değişti ?
İnsanların bana bakışları çok değişti; ama özünde Bilgin'de bir değişiklik yok. Elektrik işçisisiniz, bir yere
gidiyorsunuz azarlanıyorsunuz, aşağılanıyorsunuz. Yeri geliyor, insanlar tarafından tacize uğruyorsunuz.
Şu anda pohpohlanan bir sanatçı tarafım var. Hiç yüzünüze bakmayacak insanların şimdi daha yakın olduğunu
fark ediyorsunuz. Benim gece hayatım yok. Çok şükür ki hep arkadaş ortamındayız. Sevdiklerimden ayrılan bir
insan değilim. Sevdiğimin bir sıkıntısı varsa elimdeki imkanlarla çözmeye çalışırım; zira rahat olamam.

- Uluslararası arenada da artık hatırı sayılır bi isminiz var; fakat bu pek fazla bilinmiyor ülkemizde.
Splash Fest, Avrupa'nın en büyük müzik festivali; oraya katılan ilk ve tek Türk sanatçı oldum. Dünyanın en önemli
hip hop festivali olan Hip-hop Open festivaline davet edildim. Birçok yabancı sanatçı ile dostluk ve ırkçılığa karşı
konserler verdim. Birçok yabancı şarkıcının albümlerinde onlara eşlik ettim ve teklif onlardan geldi. Yaptığınız güzel
işler hep kalıcıdır. Birileri kıymetini bilmese dahi mutlaka kıymetini bilen çıkıyor. MTV ödülünü almaya gittiğimde
insanlar pek sima olarak tanımadılar; ama Ceza olduğumu söyleyince hepsi tebrik etti. Demek ki yaptığınız işler sizi
geçebiliyor. Orada hakkımızda pozitif yönde şeyler konuşulduğunu gördük. Ülkemizde çoğu zaman görmediğim ilgiyi
orada gördüm. İnsanlar el üstünde tuttular.

Beni dinleyenler bunalıma girsin istemiyorum
''Her zaman içimden gelen şeyleri yazmaya çalışıyorum. Gerçekten yaşanmış şeyleri, ciddi şeyleri ve insanların
bilmediği bir duyguyu anlatmıyorum. Yazdığım bazı parçalarımda dinleyiciler ağladıklarını söylediler. Ben de yazarken
ağlıyorum bazı parçalarımda. Çünkü böyle olmazsa işiniz tam olmaz. Bazı parçalarda farklı bir şekilde eleştirel yönlü
de dile getirebiliyorum. İnançlı bir insanım ve herkesin insancına da saygılıyım. Kendi içi dünyamda Allah’la aramda güzel
bir irtibat var. Yaptığım ibadet ya da başka şeyler benimle ilgili. Bunları zaman zaman insanları yönlendirmeyecek şekilde
dile getiriyorum. Bununla ilgili çok güzel yorumlar aldım; insanların huzur duyduğu gibi. Ben de aynı şekilde huzur duyuyorum.
İçimde bir sıkıntı olduğunda Allah’la konuşuyorum ve rahatlıyorum. Ama elimden geldiğinde renk vermiyorum.
Sonuçta herkes bir şeylere inanıyor. Anlattığım şeyler her dinden ve dilden insanları ilgilendiren şeyler.
Kesinlikle gençlere hiçbir şekilde kötü örnek olmamanız gerekiyor. Yüzlerce güzel şey yaparsınız, ama bir yanlışınızda
insanlar sizi affetmez. Bu, dünyanın kanunu aslında. Hep iyi örnek olmaya çalışıyorum. Yaptığım, anlattığım şeylere
dikkat etmeye çalışıyorum. Beni dinleyen gençleri bunalıma sokmak yerine daha pozitif düşünmeleri için ne
yapabileceklerini göstermeye çalışıyorum. Sabretmelerini, hazmetmelerini öneriyorum. İnsanlara zarar vermeden,
yararlı olabilecek bir şekilde neler yapılabilir, bunu göstermeye çalışıyorum.''